UZUN ÇOCUKLUK EVRESİ İNSANDA GEÇ BAŞLAMIŞ | |||||||||||||||
![]() | |||||||||||||||
İnsanları, primatlar arasında benzersiz yapan bazı özellikler kolayca görülebiliyor. Örneğin, görece büyük beyinlerimiz ve iki ayak üzerinde yürümemiz. Bizi ayrı kılan, ama hemen göze çarpmayan başka özel-liklerimizse uzun yaşamımız, görece geç ürememiz ve çocukluk evremizin uzunluğu. Bu gibi özellikler fosil bulgularda görülemediğinden, bunların evrim süreci İçinde ne zaman ortaya çıktığını bulmak son derece güç. Paleontologlar bulmacayı çözmek için diş kalıntılarından yararlanıyorlar. Çünkü primatlarda diş gelişimi İle yaşam öyküleri arasında bir ilinti bulunuyor. Ayrıca bazı dişlerin çıkma zamanı, erişkinliğin göstergesi oluyor. Örneğin 20 yaş dişi ya da öteki adıyla "akıl dişi"nin çıkışı, çocukluk evresini noktalıyor. Dolayısıyla hominin fosillerinde dişlerin incelenmesi, gelişme süreçlerimiz ve dolayh olarak da uzun çocukluk döneminin ilk kez ne zaman görüldüğü sorusuna ışık tutuyor. Hominin kategorisi, modern insanları ve şempanzelerden çok insana daha yakın fosil türlerini kapsıyor. Bir başka deyişle Homo sınıfı ve Ardipithecus, Austraîopîthecus, Pa-ranthropus ve Kenyanthropus gibi "Australopif'ler bu kategoriye dahil. İnsan Özelliklerinin tarihini belirlemek için tutulan bir yol, genç hominin fosillerindeki diş gelişiminin biçimsel farklarının incelenmesi. Bu yolla varılan sonuç, bundan 2,3-1,8 milyon yıl önce yaşamış olan Homo habîlis'in diş gelişimi sürecinin, daha ilkel bir tür olan Australopithe-cus'unkîne yakın olduğu; buna karşılık 1,9 - 0,8 milyon yıl önce yaşamış olan H.erectus/H.ergaster türlerinin, modern İnsanla benzer özellikler taşıdığı. Bir başka yaklaşımsa, dişlerin biçiminden çok, gelişme hızının belirlenmesi. Bu yöntem, bir dişin yapısının, gelişiminin tarihine ışık tutması- | |||||||||||||||
na dayanıyor. Ameloblast hücreleri, her gün mine salgılayarak dişlerin koruyucu tabakasını güçlendirirler. Minenin iç tabakalarında görülen ve günlük mine şahmını gösteren mikroskobik çizgiler, minenin kaç yılda oluştuğu konusunda fikir veriyor. Fosiller üzerindeki incelemeler, mine katmanlarının oluşum hızı ve diş kronlarının oluşum zamanlan açısından australopitler ve Homo'larm ilk bireylerinin, modern İnsanlardan çok şimdiki ve fosil insansımaymun- | lara yakın olduğunu gösteriyor. Beyin büyüklüğünün, doğumdan sonraki gelişme süresinin uzunluğuyla İlintili olduğu yolundaki işaretler dikkate alındığında, H.erectus/H.er-gaster'in beyin büyüklüğü açısından, daha ilkel homininler olan aust-ralopitlerden fazla farklı olmadığı ortaya çıkıyor. Ama aynı zamanda H.erectus/H.ergaster duruş, gövde büyüklüğü ve vücut parçalarının orantısı bakımından modern İnsanlara daha yakın görünüyor. Bu da, insan beyniyle vücut parçalarının gelişiminin farklı ve parçalı bîr seyir izlediğini, günümüz İnsanmkine benzeyen diş gelişim hızıyla, görece büyük beyinlerin, öteki beden yapılarından daha sonra ortaya çıktığını gösteriyor. Sonuç: günümüz insanına Özgü olan yavaş mine oluşumu ve bunla İlintili olan geç erginleşme süreci ilk kez, 300.000-28.000 yıl önce yaşamış olan büyük beyinli neander-tallerde ortaya çıkmış. Kaynah: Nature, 6 Aralık 2001 Çeviri; Raşit Gürdilek | ||||||||||||||
![]() | |||||||||||||||
Ocak 2002 63 BİLİMM ve TEKNlK | |||||||||||||||