G+C oranı Her canlı türünde DNA ya da RNA 'daki toplam nükleik asit içinde Guanin (G) ve Sitozin (C) oranı sabittir. Bu sabitlikten mikroorganizmaların tanımlanmasında yararlanılır.  
Gaita :   Dışkı.
Gal: Bitkilerde, böcek ya da mantar gibi organizmaların neden olduğu anormal gelişen yapılar.
Galaktoz : Altı karbonlu bir tür şeker (aldoz şekeri).
Gama Hemoliz  Kanlı agar besiyerinde hemoliz görülmemesi. Non-hemolitik denilen ve hemoliz yapamayan bakterilerin kanlı agardaki reaksiyonu. Ayrıca bakınız; alfa hemoliz ve beta hemoliz. 
Gamet (Y. Gamete-kadın) : Üreme hücresidir. Eşeysel üremede birleşip kaynaşan yumurta ya da sperm, birleşme sonunda yeni bir fert gelişimini başlatır. 2.Erkek ve dişi üreme hücresina verilen ad. 3. Eşeysel hücre. Eşeysel üreme işleminde, birbirleri ile kaynaşarak döllenmiş yumurtayı meydana getiren hücrelerden biri.
Gametofit (Y. Gamete-kadın+Phyton-bitki) : Bir bitkinin hayat devresinde haploit ya da eşeyli (gamet üreten) evre. 2. Eşeysel döl. Bitkide eşem hücrelerini oluşturan haploid evre.
Gamopetalus: eş ani. Simpetal.
Gamosepalus: eş ani. Sinsepal.
Ganglion (Y. Gangli-düğüm) : Merkezi sinir sistemi dışında bulunan sinirlerde hücre gövdelerinin oluşturduğu sinir düğümü.
Gastodermis (Y. Gaster-mide+Derma-deri) : Bağırsakların içini astarlayan sindirim ve absorbsiyondan sorumlu doku.
Gastrin : Mide suyunun salgılanmasını uyaran ve mideden salgılanan bir peptit hormonu.
Gastrodermal: Gastrodermisten köken alan, gastrodermis özelliklerini taşıyan.
Gastroenteritis  Mide – barsak yangısı (ağrı, kramp). 
Gastrula (Y. Gaster-mide) : Blastuladan sonraki erken embriyonik devre. Başlangıçta ektoderm ve endoderm olmak üzere iki tabakadan ve bu iki tabaka arasında kalan boşluktan oluşur. Ektoderm ile endoderm arasındaki blastosöl ve arkanteron, endodermin içini astarlayan ve blastoporla dışarı açılan invaginasyonla oluşur.
Gastrula :  Embriyonun blastuladan sonra oluşan, hücreleri içeri çökmesiyle ilk bağırsak boşluğunu meydana getiren erken embriyonik safha.
Gastrulasyon (Y. Gaster-mide) : Genç embriyonun gastrula olduğu ve önce iki, sonra da üç hücre tabakasının oluşmasıyla ilgili olaydır.
Gazometri :   Gaz   hacimlerinin   ölçülmesine  dayanan  miktar  tayini.
Gelişme  Mikrobiyolojide hücre sayısının ve hücresel içeriklerin artması. 
Gelişme Faktörü Mikroorganizmalar tarafından sentezlenemeyen ve bu nedenle gelişme ortamında bulunması gereken önemli hücre bileşenleri. 
Gemma Çanakları (L . Bitkinin gözü ya da tomurcuğu) : Bryofitler’de, çanak şekilli vejetatif tomurcuklar, eşeysiz olarak tam bir bitki haline gelir.
Gen (Y. Gennan-meydana getirmek) : Genetik bilginin biyolojik birimi. Özel bir kromozomun belirli bir konumunda yer alır.
Gen: DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur. 
Gen: Kalıtsal birim.
Gen:DNA üzerinde, 1500 ortalama nükleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birinini taşıyan parça.
Generasyon Süresi  Bir popülasyonda sayının iki misli artması için gereken sure. İkilenme süresi.  
Genetik Denge : Bir populasyonun ardışık kuşaklarında allellerin dağılımının  seleksiyon ya da mutasyonla değiştirilmedikçe sabit kalması durumu.
Genetik Sürüklenme : Kendi arasında çoğalan küçük populasyonlarda heterozigot gen çiftlerinin bir ya da öteki allel bakımından doğal seçilim yerine şansa bağlı olarak homozigot duruma gelme eğilimi.
Genetik Şifre:    Kromozomlara  konulan   canlıya  has,   maddi - manevi   hususiyetleri  hâvi şifre.
Genetik: Kalıtım bilimi.
Genikulat: Diz gibi eğrilmiş.
Geniz: Burun ve ağız boşluğunun arkasındaki kısım.
Genom  Prokaryot ya da ökaryot organizmalardaki genetik materyalin hepsi. 
Genom : Bir organizmanın sahip olduğu genetik şifrelerin tamamı.
Genom-Genotip (Y.Gennan-meydana getirmek+Typos-tip) : Bir organizmanın asıl kalıtsal yapısı, gen çeşitleri.
Genotip: Canlının sahip olduğu genlerin toplamı.
Genotip: Kalıtsal yapı. Bir bireyin kalıtsal yapısı.
Genotip:Canlının sahip olduğu genlerin toplamı.
Genus (L . Doğum, ırk, çeşit) : Yakın akraba türlerin bir araya gelerek oluşturduğu taksonomik kategori,cins.
Geometrik dizi: 2-4-8-16-32-64 şeklinde devam eden bir artış şekli.
Geotropizma: Bitkilerin yerçekimi etkisine karşı gösterdiği irkilmelere denir.
Geri Bildirim (Feedback) Denetimi : Bir sistemde reaksiyon ürünlerinin birikiminin, ürünlerin yapım hızının azalmasına neden olması ya da ürün eksikliğinin üretim hızının artmasına yol açması.
Geri Mutasyon  Mutasyona uğramış genin normal haline dönmesi. 
Germisit Özellikle patojenler olmak üzere hücre öldürücü kimyasal madde. 
Giardiasis Giardia intestinalis adlı parazitin neden olduğu hastalık.
Gibberellin:Bitki büyüme hormonu.
Gibberellinler : Çiçekli bitkilerde, büyüme ve gelişmenin denetiminde işlevi olan ve doğal olarak bulunan bir grup kimyasal madde. Bazı türlerin genç bitkilerinde sürgünlerin uzamasını hızlandırır.
Giberelin :Genç bitkide sürgün uzamasını sağlayan hormon.
Giemsa Boyama  Daha çok klinik ve veteriner mikrobiyoloji alanlarında uygulanan bir boyama yöntemi.  .  
Gigantism :   Dev boyluluk.
Ginekeum: Dişi organ kümesi. Bir çiçekte bulunan dişi organların tümü. Bir tekine pistil denir. Eğer çiçekte bir pistil var ise ginekeum ile eş anlamdadır.
Ginemonoik: Bitkide erdişi (hermafrodit) ve dişi çiçeklerin beraberce bulunması.
Ginobazik: Derin parçalanmış ovaryumlarda stilusun ovaryumlann tabanından çıkması.
Ginodioik: Bazı bitkiler dişi çiçekli ve bazılarının erdişi çiçekli olması.
Ginofor: Ovaryum sapı. Ovaryumu taşıyan sap. Erkek organla dişi organı birbirinden ayıran düğüm noktasının uzamasından oluşur.
Ginomonoik: Bitkide dişi çiçekler ile beraber erdişi çiçeklerin bulun ması.
Ginospor: Yumurta hücresi.
Giolitti – Cantoni Broth  Gıdalarda EMS yöntemi ile Staphylococcus aureus sayımı için kullanılan besiyeri.
Glabros: Tüysüz. Üzerinde tüy örtüsü bulunmayan yüzeyler için kulla nılır.
Gland: Salgı bezi.
Glandular: Salgı bezli. Ucunda (tepesinde) salgı bezi bulunan tüyler.
Glandular-punktat: Sapsız salgı bezleri. Yüzeyde benek şeklinde yar şeffaf veya renkli olup gömülmüş veya yan gömülmüş durumda bulunurlar.
Glaukus: Mumsu bir örtü nedeni ile mumsu beyaz bir görünüş almış, yüzeyde bulunan ve kolayca silinebilen bir örtü.
Glikojen: Binlerce glikoz molekülünden meydana gelen polisakkarit. Hayvanlarda depo maddesi.
Glikojen: Hayvanlarda besinlerle alınan karbonhidratların karaciğer ve kaslardaki depo şeklidir. 
Glikojen:Hayvanlarda besinlerle alınan karbonhidratların karaciğer ve kaslardaki depo şekli.
Glikojen:Hayvansal nişasta polisakkarit.
Glikolipit :  Genellikle hücre zarlarında bulunan, lipitlerin şeker moleküllerine kovalent bağlarla bağlanması ile meydana gelen bileşik lipit.
Glikoliz (Y. Glykys-tatlı+Lysis-çözelti) :1. Şekerlerin daha basit bileşiklere metabolik dönüşümü.2.Glikozun sitoplazmada pirüvik asite kadar parçalandığı evre.3.Glikoz molekülünün pirüvik asite kadar parçalanması.
Glikoprotein : Karbonhidratlarla proteinlerin arasında, hayvan hücresinin zarında bulunan bir çeşit bileşik.
Glikoz   (Üzüm   şekeri) :    C6H12O6   formülünde   monosakkarit.
Glikoz: (Heksoz) C6H12O6 molekül yapısındaki karbonhidrat.
Glikozüri :   İdrarda şeker çıkması.
Glisemi:   Kandaki normal glikoz seviyesi.
Gliserin:   3  hidrosil  grubu  ihtiva  eden  alkol.
Gliserin: Lipidlerin (yağların) yapısına katılan temel bir madde.
Gliserol (Gliserin) :Yağların (lipidlerin) yapı birimlerinden biri.
Globulin Suda çözünmeyen, sulu tuz çözeltilerinde çözünen, kan serumunun başlıca proteini. 
Globulin (L . Globulus-kürecik) : Kan plazmasında bulunan proteinlerin bir sınıfıdır. Bunlardan bir kısmı (gamma globulin) antikor olarak iş görürler.
Glokhidiat: Üzerinde kanca gibi dikenimsi yapı bulunan kıl veya tüy.
Glomerulus (L . Glomus-top) : Küçük kan damarları ya da sinir liflerinin kümesidir. Özellikle bir böbrek tüpçüğünün proksimal ucundaki kapiller yumağı.
Glomerulus: Böbrekteki nefronların bowman kapsülü içinde bulunan kılcal kan damarları ağı.
Glukagon: Pankreas tarafından üretilerek kana verilen, kan şekerini arttırıcı etki yapan hormon.
Gluma: Dış kavuz. Çimensi bitkilerin başaklarındaki başakcıkların tabanında bulunan ve çiçekleri saran örtü pulu. Alt gluma (alt dış kavuz) ve üst gluma (alt iç kavuz) olarak ikiye ayrılır.
Glumella: İç kavuz. Çimensi bitkilerde başakla bulunan tek bir çiçeği saran örtü pulu. Alt glumella (lemma) ve üst glumella (palea) olarak ikiye aynlır.
Golgi  cihazı:    Hücrede  salgı  maddesinin  oluşumunda  rol  oynayan  organel.
Golgi Cisimciği (Camilio GOLGİ, 19. yüzyıl İtalyan histoloğu) : Olgun sperm ve eritrositler hariç ökaryot hücrelerin sitoplazmasında bulunan bir tip hücre organelidir. Hücre ürünlerinin salgılanmasında rol oynadığına inanılır.
Gonad (Y. Gone-tohum) : Gamet oluşturan bezdir. Yumurtalık ya da testis.
Gonad: Üreme hücrelerini meydana getiren üreme organları.
Gonopor: Eşey açıklığı, eşey organlarının vücut dışına açıldığı delik.
Gövde Metamorfozu: Değişik ortam koşullarında, gövdenin kendi esas görevinden başka görevler yapmak üzere, normal biçiminin dışında, değişik şekiller alan gövde şekillerine denir.  
Gövde: Gelişmiş bitkilerde genellikle bitkinin toprak üstünde kalan, yaprak ve üreme organlarını taşıyan, silindir biçimli, çoğu kez dallanma gösteren organıdır. 
Gram  Gram boyama olarak bilinen boyama yöntemini bulan bilim adamı. 
Gram Boyama  Sadece bakteriler için uygulanan diferansiyel bir boyama yöntemidir. Hücre duvarlarındaki lipid farklılığına bağlı olarak bakteriler boyama sonunda mavi (Gram pozitif) ya da kırmızı (Gram negatif) olarak boyanırlar ve buna bağlı olarak 2 ana gruba ayrılırlar. Başta mayalar olmak üzere diğer mikroorganizma grupları için gram boyama söz konusu olmadığı gibi "Gram pozitif maya" gibi bunların Gram reaksiyonunu vermek hatadır.   .  
Gram Labil  Bazı bakteriler Gram boyama işlemine duyarlılık gösterirler ve dekolorizasyon sırasında süre uzun olursa aslen Gram pozitif oldukları halde Gram negatif sonuç verebilirler. Bu tip bakterilere Gram labil adı verilir. 
Gram Negatif  Gram boyama sonrasında kırmızı – pembe görülen bakteriler. E. coli tipik bir Gram negatif bakteridir. 
Gram Pozitif  Gram boyama sonrasında mavi görülen bakteriler. Bacillus türleri tipik Gram pozitif reaksiyon verirler. 
Gram Varyabl  Lactobacillus türlerinde olduğu gibi bazı bakterilerde kültürün yaşına göre Gram reaksiyonda değişme görülür. Bu tip bakterilere Gram varyabl adı verilir. 
Grana (L . Grana-tanecik) : Kloroplast içindeki ardışık klorofil, protein ve lipid tabakalarını taşıyan ve fotosentezin işlevsel birimi olan küçük yapılardır.
Grana: Kloroplastlar içindeki klorofil taşıyan yapı.
Granül:Hücre sitoplâzmalarında bulunan küçük tanecikler.
Gravimetri : Miktar tayini metodu. Miktarı tayin edilecek olan madde, belli bir bileşiği halinde çöktürülür. Çökelek süzülür, kurutulur. Gerekirse yakılır. Ve nihayet, yine belli bir bileşiği halinde sabit tartıma getirilir. Bu sabit tartıma getirilen   bileşiğin   ağırlığından   tayini   istenen  maddenin   ağırlığına  geçirilir.
Grip:   Virüslerin  sebep  olduğu  ateş,  kırgınlık  ve  ağrılar  şeklinde seyreden  hastalık.
GTP :  Hücre içerisinde meydana gelen bazı biyokimyasal reaksiyonlarda enerji için kullanılan bir tür molekül (Guanozin tri fosfat).
Guanin :  DNA ve RNA nın yapısına katılan bir pürün bazı. 
Guatr : Boynun ön kısmında şişmeye yol açan tiroid bezi büyümesidir. Tiroidin aşırı faaliyeti ya da iyot eksikliğinden ortaya çıkar.
Guatr: Tiroid bezinin büyümesi sonucu oluşan hastalık.
Gutasyon (Damlama):Bitkilerin yapraklarından damlalar halinde su atılması.
Gutasyon : Kök basıncı ile yaprak porlarından dışarı iletilen ve yaprak üzerinde beliren su damlacığı.
Gutasyon: Bitkilerin yapraklarından damlalar halinde su atılması.
Gymnosperm (Y. Gymnos-çıplak+Sperma-tohum) : Çıplaktohumlular. Tohumları ovaryum içinde kapalı olmayan tohumlu bitkiler sınıfı. Konifer ve ortadan kalkmış bir çok bitkileri içerir.