Yer Kabuğunun Dikey Kalınlıkları, Çatlakları, Nefes Boruları Depremler, Meteorlarla ve Magma İle İlişkisi

            Uzaktan kumanda edilen hassas bir alet ile gezegenimizde hayali bir yer altı yolculuğuna çıkacağız. Bu yolcukta dünyanın kabuğunu, hayatın başlangıcı olduğunu sandığımız şeyleri, meteorların yer kabuğuyla olan ilişkilerini, depremlerin oluşumlarıyla ilgili bazı durumları öğreneceğiz.

            İlk olarak Güney Afrika Tautona altın merkezinden başlıyoruz. Burada madenciler 3,6 km derinliğe inerek dünya yüzünde insanoğlunun inebildiği en derin noktaya inmektedirler. Madenciler burada 58 C de çalışmaktadırlar. Her gün buradaki yer kabuğundan 5000 ton maden cevheri çıkarılmaktadır. Bunun yaklaşık 1000 tonunun içinde 12 gr altın çıkmaktadır. Tabakanın bu kadar fazla oyulup maden çıkarılması kabuk tabakasında dengesizliğe sebep olarak insan yapımı sismik olaylar yani depremler meydana gelmektedir. Bu madende ayrıca biyokimyagerlerde çalışarak burada hayat belirtileri keşfediyorlar. Buradaki bakterilere ekstramofiller adını veriyorlar. Bilim adamları tarafından dünyada hayat belirtisi bulunan en derin yer burası. Bu canlılar, bilim adamları tarafından dünyadaki yaşamın kaynağı olabileceği söylenmektedir.

            Afrika kıtasından Hint okyanusuna doğru yol aldığımızda yer kabuğundaki kayaların değiştiğini görmekteyiz. Bunlar bazalt olarak bilinen okyanusların altındaki volkanik kayalar ve kayaların üzerinde bulunduğu granit kayalardır. Burada kabuk tabakasının 40 km derinliğinde sıcaklık 900 C olmaktadır. Jeolog Jeon Steuat dünyanın kabuğu ve magmasını kaynamış bir yumurtaya benzeterek şu şekilde açıklıyor; yumurtanın üstteki kalsiyum tabakasını dünyadaki yer kabuğuna, bu kabuğun altında bulunan beyaz kısmı manto tabakasına en içteki sarı kısımda dünyanın çekirdeği gibi tanımlıyor. Manto tabakası 3000 km kalınlığında olup katımsı plastik gibi şekil alabilmekte ve bizi çekirdeğin çok yüksek sıcaklığından korumaktadır. Buradan Himalayalara geçtiğimizde buradaki dağların dünyanın en yüksek (9000 m) olduğunu görüyoruz. Buradaki Tibet platosunda yer kabuğunun kalınlığı 70 km olmaktadır. Burası Hindistan ile Asya ana kayasının çarpışmasından meydana gelmiştir. Dağların belli bir yoğunluğunun olması yer tabakasına bir basınç uygulamakta ve dünyadaki maksimum dağ yüksekliği buna bağlı olarak 15 bin metre yükseklikte olabileceği bilim adamları tarafından belirtilmektedir.

Himayalalardan kuzeye doğru hareket ederek Hopigai kraterine geliyoruz. Burası 35 milyon yıl önce bir meteorun düşmesi sonucu oluşmuştur. Bilim adamları burada dünyada iki tip olarak bulunan yerkabuğunu incelemişlerdir. Buraya düşen meteorun bir krater oluşturduğu birde çarpmanın etkisiyle kayaların eridiği ve meteorun parçalanmasına neden olmaktadır. Bilim adamı Grev bu durumu bir tereyağı ve sıcak su örneği vererek yer tabakasındaki bu farklılığı açıklamaktadır. Greve göre su ve tereyağı karışımı soğurken ağır minerallerin aşağıya hafiflerin ise üste çıkarak iki farklı tabaka oluşturmaktadır. Sibirya’dan Endonezya adalar zincirine geçerek buradaki Java ve Sumatra adaları arasındaki Krakatova yanardağını inceliyoruz. Bilim adamları yanardağların magma ile bağlantılı dev bir boru ile beslendiği düşünülmektedir. Fakat prof. Marsh bunun bu şekilde olmadığını düşünerek Antartikanın doğusunda incelemelerde bulunarak ezme kolonu adını verdiği bir düzenek kurmuştur. Ve magmanın yer tabakasında yatay ve dikey yollarla bir labirent gibi yanardağlara ulaştığını ortaya koymuştur. Buradan kuzeye doğru dünyanın en tehlikeli ve en jeolojik bir yeri olan San Andres fay hattına doğru gidiyoruz. Bu fay hattı yer kabuğunu kuzey Amerika ve Pasifik plakası olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Bu plakalar birbirine zıt bir şekilde hareket etmektedir. Bilim adamları bu fay hattını tetikleyen şeyin ne olduğunu bulmak amacıyla Eylül 2007 de bu fay hattının 40 m altında keşif yaparak buradan kesitler almışlardır. Bu incelemede bilim adamı Dayen Moor kesitler içinde serpantinit ve talk maddesini bulmuştur. Bu maddelerin yüksek basın ve sıcaklıkta eriyerek kayganlaştığını ve bu fayı tetiklediğini keşfetmiştir. Buradan Teksasın batısına geçerek buradaki petrollerin nasıl oluştuğunu ve buradaki kimberlit adı verilen oluşumları inceliyoruz. Bu araştırmaları yapan jeolog Stev ve Jery buradaki petrolün 270 milyon yıl önce yaşayan bitki ve hayvanlardan oluştuğunu bulmuşlardır. Buradaki taşlarında delikli bir yapıda olduğunu ve böylece petrolün bu boşluklarda bulunduğunu belirtmişlerdir.

Güneye doğru giderek güney Meksika’daki Yukata yarımadasında yer kabuğunun doğal afetlerden nasıl etkilendiğini araştırıyoruz. Bu araştırmayı jeolog Peter Schultz Nasa’da kurduğu düzenekle açıklamaya çalışmıştır. Bu deney sonucunda yer kabuğunun meteor çarpmaları sonucu etkilendiğini ve şekillendiğini kanıtlamıştır. En son olarak Meksika’dan Atlantik okyanusuna geçerek buradaki yerkabuğunun 300 km lik kısmının kayıp olmasını inceliyoruz. Bu araştırmayı 2007’de dr. Murton yaparak bu oluşumu bir portakal örneği vererek açıklamıştır. Buradaki oluşumun tabakaların birbiri üstünde kayarak manto tabakasının ortaya çıkmasıyla meydana geldiğini bulmuştur.

 

 

                 Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntılarında Vardır.

 

 

1- Yer kabuğunun 3,6 km altında yaşayan canlıların beslenmesi nasıl olmaktadır.

2-Dünyadaki dağların maksimum yüksekliği kaç km olabilir ve bunu belirleyen nedir.

3- Dünyada neden sadece iki tip yer kabuğu bulunmaktadır.

4-San Andres fay hattının çok büyük depremlere neden olmasına etki eden şey nedir.

5-Yanardağlardan püsküren lavlar yanardağın tepesine kadar nasıl bir şekilde gelmektedir.

6-Dünyanın çapı kaç kilometredir.

8-Amerika birleşik devletlerinin en eski ve en geniş petrol bölgesi neresidir.

9-Kimberlit nedir ve nasıl oluşmaktadır.

10-Elmas yer kabuğundan kaç km aşağıda oluşmakta ve yeryüzüne nasıl ulaşmaktadır.

11-Himalaya dağları nasıl oluşmuştur.

12-On kilometre çapında krater açan bir göktaşı ne kadar TNT’ ye eşdeğer patlama yapar.

13-Atlantik okyanusunun tabanındaki bir kısımda görülen manto tabakası nasıl oluşmuştur.

14-Dünyada yer kabuğunun en kalın olduğu yer neresidir.

15- Yer kabuğu doğal afetlerden nasıl etkilenmektedir.

 

                                                           Hüseyin HASIRCI EĞİTİM BİYOLOJİ 5.SINIF