Yapay Bir Satranç Dehasının Beyin Çalışma Dinamizminin Anatomisi.Beyninin Satranç Bilgilerini ; Uzun ve Kısa Belleğe Nasıl Kaydettiğinin Emar Çekimleri  67 dk

  Susan Polgar, müthiş bir beyne sahip. Beyni tutkusuna göre geliştirilmiş. Çocukken böyle bir beyne sahip değildi. Bu yeteneğini sonradan geliştirdi. Eski Amerika şampiyonunu ve daha birçok satranç ustasını yenen Susan'ın bu yeteneği doğuştan gelmiyor. Ona bu özelliği kazandıran gördüğü eğitim. Susan Polgar, New York'tan uzakta ücra bir yerde doğdu. Geleceğin kraliçesi siyasi sorunlarla boğuşan ve baskı altında olan Macaristan'ın Budapeşte kentinde doğdu. Susan, 10 yaşına kadar Budapeşte'deydi ve ilk kez satranç oynamayı burada öğrendi. Susan'ın  babası vizyon sahibi bir insandı. Psikolog olan babası çocukların zekâ gelişimiyle ilgili çok araştırma yaptı. En çok ilgisini çeken kişi ise Wolfgang Amadeus Mozart'tı. Henüz 5 yaşındayken ilk bestesini yapan Mozart'ın yeteneğinin Allah vergisi olduğu düşünüldü; fakat sonra babası Leopold'un müzisyen olduğunu ve çocuğuna erken yaşta müzik eğitimi verdiğini öğrenen Lazlo, özel eğitimin Allah vergisi yetenekten daha önemli olduğunu düşündü ve teorisini gerçekleştirmeye koyuldu.
   1969 yılında Susan doğduğunda babası Lazlo, "nasıl dahi yetiştirilir" konusunda bir kitap yazdı. Lazlo'nun sloganı da "Deha= çalışma ve şanslı çevre koşulları" idi. Çocukların dahi doğmadıklarını dahi yapıldıklarını savunan savunuyordu. Ona göre şanslı çevre koşulları mutlu bir aile yuvasıydı. Babası Susan'ı hep bir matematikçi olarak yetiştirmek istiyordu fakat Susan birgün tesadüf eseri satrançla tanışır. Annesine bunu nasıl oynandığını sorar. Annesinin satranç hakkında pek bilgisi olmadığı için babasının ona öğreteceğini söyler. Lazlo'nun da çok usta olduğu söylenemezdi. Ama yine de Susan'a satranç öğretti ve Susan, çocukluğunu satranca adadı. 70'li yıllarda satranç erkeklerin
egemenliği altındaydı. Hatta bazı dünya şampiyonları kadınların satranç oynayamayacağı görüşündeydi.  Küçük bir kız bütün bu önyargıları değiştirecekti. Prof. Peter Paklow  erkek ve kız çocuklarıyla yaptığı labirent deneyinde erkeklerin ve kızların bulmacaları farklı yöntemlerle çözdüğünü ortaya çıkardı. Kadın ve erkek beyni sorun çözme konusunda farklı çalışıyor. Susan,  satranç denemesini ilk kez 7 yaşındayken yaptı. Satranç kulübünde herkesi yendi. Susan bütün hamlelerini hafızasında yapıyor. Tahtaya ihtiyaç duymuyor. Susan'ın belleği normal insanlara göre daha kuvvetli. İnsanda ön bellek sadece bir telefon numarasını akılda tutabilecek kapasitededir ve 3 saniyelik bir görüntüden sonra kaybolur. Susan  28 taşlı oyun tahtasının görüntüsünü ön belleğine başarılı bir şekilde kaydeder. Hafızaları güçlü insanlar bunu gördükleri bilgiyi beyinlerinde resimlendirerek ya da gruplandırarak yapıyor. Çocukken 6 saatini satrançla geçiren Susan bellek mucizesini buna bağlıyor. Susan'ın 85 te ve 87 de şampiyon oldu. Susan satranç dünyasında hala bir ekol. Sezgi satrançta önemlidir. Susan'ın başarısı, şekil tanımlamada çok iyi olmasına bağlı.
    Susan Polgar'ın beyni MR ile taranıyor. Bu tarama Susan'ın beyninin işleyişiyle ilgili bilgi verecek. Susan'a MR'  da satranç şampiyonlarının resmi gösteriliyor. Susan'ın beynindeki yüz tarama bölümü hemen etkinleşiyor. Peki, acaba Susan'ın beyninde satranç taşları için özel bir şekil tanımlama bölümü var mı? Susan' a MR' da satranç tahtaları gösteriliyor. Tarama sonucunda Susan'ın hem insanları tanırken hem de taşları tanırken beyninin aynı kısmının çalıştığı ortaya çıkıyor. Bu kısım "Yüz tarama=Fusiformgirus" adlı bir kısım. Susan beyninin bu kısmını satranç taşlarını tanımlamakta kullanıyor. 
    Yıllarca yaptığı çalışmalar Susan'ın beyninde böyle bir gelişme sağlamış. Bu da Susan'ın babasının "Deha doğulmaz deha olunur" teorisini doğruluyor. "Düzgün çalışmayla herkes istediği her şeyi başarır"  diyen Susan yaklaşık 600 erkek içindeki tek kadın oyuncu ve kardeşi de aynı yolda ilerliyor. O da şampiyon olma yolunda ilerliyor. Susan'ın oğlu da satrançla ilgili ve o da bu konuda başarılı.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır

1-Baskı altında topraklarda yaşayan çocukların deha olması mümkün mü?                                          
2-Kadın ve erkek arasında deha farklı olabilir mi?                                                                                      
3-Fuziformgiusun beyindeki işlevi nedir?                                                                                                
4-Susan'ın beyninde satranç taşları için özel bir şekil tanımlama bölümü var mı?                                         
5-İnsan, beynindeki fonksiyonları çalışarak kendi isteklerine göre geliştirip değiştirebilir mi?