Uyku ve Rüyalar

Günde 8 saat, haftada 56 saat, ayda 224 saat ve yılda 2688 saatimizi uyuyarak geçiriyoruz. Bir başka deyişle yaşamımızın yaklaşık üçte birinde uyuyoruz. Bu, ilk anda yaşamımızın oldukça büyük bir kısmını hiçbir şey yapmadan geçiriyormuşuz diye düşünmemize neden olabilir; gözler kapalı, kaslar gevşek, soluk düzenli, sese ve ışığa duyarsız. Ancak, uyku sırasında beynimizde neler olduğuna yakından bakarsak hiç de öyle olmadığını görürüz. Beynimiz uyku sırasında oldukça etkindir; bu durumda bir şeyler yapmıyor olması olanaksız değil mi?

Uyku sırasında beynimizde olan biteni inceleyebilmek için, elektroansefalograf adı verilen aygıtlardan yararlanılıyor. Beydeki biyoelektriksel etkinliğin bu aygıtla kaydedilmesineyse elektroensefalogram (EEG) deniyor.

1.Uykunun Evreleri

Kesintisiz bir uyku çeşitli evrelerden oluşur. NREM (NonREM) ve REM uykusu iki temel evre. Ancak bunlardan önce, gözlerimizi kapatıp uykuya dalma arasında geçirdiğimiz bir süre var. Bu süreye de hipnagojik evre deniyor.

EEG dalgaları, uykunun her evresinde farklılık gösterir. Çocuklar uykularının % 50’sini NREM uykusunda, % 50’siniyse REM uykusunda geçirirken, yetişkinlerde bu oran % 70 – 80 NREM, % 20 – 30 REM’dir. Yaşlılarsa, uykularının % 15 - 20’lik bölümünü REM uykusunda geçirirler. Bütün bir uyku süresince bu evreler, bir döngü biçiminde art arda 4 – 5 kez yaşanır.

1.1. NREM Uykusu

NREM uykusu da kendi içinde üç evreye ayrılıyor. Yüzeyel uyku olarak adlandırılan ilk iki evre uykuyla uyanıklık arasındaki geçiş dönemini oluşturuyor. Bu evrelerde uyuyan kişi kolayca uyandırılabilir.

NREM uykusunun 3. evresiyse, derin uyku ya da yavaş dalga uykusu olarak adlandırılıyor. Derin ve dinlendirici olan bu uykuda, kaslar gevşer, sinir sisteminin işlevi yavaşlar, solunum hızı ve kas basıncı düşer. Yavaş dalga uykusunda, beynin farklı bölgelerindeki sinir hücreleri farklı davranışlar sergiler.

Özellikle omuriliğin hemen üzerinde bulunan beyin sapındakiler etkinliklerini azaltır ya da durdururken, beyin korteksindeki ve önbeyin bölgesindekilerin etkinliklerinde çok az bir düşüş olur. Hatta önbeyin bölgesindeki kimi beyin hücreleri en yüksek etkinlikte çalışır. Bu veriler, uyku sırasında beynin de uyduğu tezlerini çürütüyor.

Uyku sırasında beynimiz sanki bir “bugi-bugi”ye binmiş gibi evreler arasında dolaşır, her evre değişiminde EEG dalgaları farklılık gösterir. NREM uykusunun üç evresi peş peşe sıralanır ve bu devre ortalama 90 – 120 dakika gibi bir sürede tamamlanır.

1.1.1 İlk Evre

İlk evrede, kalp atış hızı yavaşlamaya ve kaslar gevşemeye başlar. EEG ile, şiddeti ve frekansı düşük olan teta dalgaları gözlenir. Bu evre oldukça kısa sürer.

1.1.2 İkinci Evre

İkinci evrede, beyin dalgalarındaki düzensizlik artar; ani yükselmeler ve düşüşler gözlenir. Ani kas ve vücut hareketleri, kasılmalar, sıçramalar olabilir.

1.1.3 Üçüncü Evre

Uykunun iyice derinleştiği üçüncü evrede, dış uyaranlar genellikle kişiyi uyandıramaz. Beyin dalgalarındaki ani yükseliş ve düşüşler azalır; uzun delta dalgaları gözlenir

1.2. REM Uykusu

REM uykusu adını, Rapid Eye Movement (Hızlı Göz Hareketleri) sözcüklerinin baş harflerinden alır. 5 – 30 dakika kadar süren REM uykusunda, fizyolojik etkinlik, beyne giden kan ve oksijen miktarı artar. Hem önbeyindeki, hem de beyin sapındaki birçok hücre oldukça etkindir ve diğer sinir hücrelerine uyanıkken olduğundan daha fazla sinyal gönderilir. REM uykusu sırasında beynin harcadığı toplam enerji, uyanıkken harcadığından daha az değildir.

Beyin sapında bulunan ve REM uyku hücreleri olarak adlandırılan özelleşmiş hücrelerin bu evreyi başlattığı düşünülüyor. REM uykusunda olan kişinin gözleri göz çukuru içinde geriye doğru kayar ve hızlı hızlı hareket eder.

EEG dalgaları bu evrede, kişi uyanıkken olduğundaki gibidir. Ancak, kaslar etkin değildir. Bu nedenle, rüyalar sırasında kaslarımızı hareket ettiremeyiz; bir tür uyku felci durumu gözlenir. Rüyaların büyük kısmı da bu evrede görülür. REM uykusu sırasında uyandırılan kişiler büyük çoğunlukla rüya görmekte olduklarını söylerler.

REM ya da yavaş dalga uykusu yeterince uyunmadığında insanlar dinlenemediklerinden şikâyet ederler. Yapılan deneylerde, yavaş dalga ya da REM uykusu ortadan kaldırıldığında, bir sonraki gece bu iki uyku döneminin daha yoğun uyunduğu gözlemlenmiş. Uyku süresi kısaltıldığında da öncelikle yüzeyel uyku süresinin azaldığı, yavaş dalga ve REM uykusu süresininse olabildiğince korunduğu görülmüş.

TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi - Kasım 2008