Evrimsel Mekanizmalar.Değişen Çevre Koşulları ve Yaşam Denklemlerine; Başat, Çekinik ve Ölüme Programlanmış Genler. Değişimlere Karşı Yaşam Kazancına ve Kaybına Programlanmış Genler II. Bölüm 140 dakika

Hayatın Zaferi
  
Doğa'da yalnız başına yaşam mücadelesi vermeye çalışan güçlü hayvanlarla daha kalabalık ve grup halinde, hareket eden zayıf hayvanların mücadelesi anlatılırken. doğal dürtüler  bireysel ve grup hareketlerinin ilişkileri örneklerle ele alınıyor. Ayrıca aile kavramının hayvanlar üzerindeki etkileri de güzel örneklerle ele alınıyor. Aslında belgesel tamamen doğal seleksiyon ve buna mukabil canlıyı oluşturan temel yapı taşlarını ele almış. Bunların dışında zekanın oluşumu, zeka gelişim neden ve sebepleri,  canlılar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri de aktarılıyor.
    Doğal seleksiyon, aynı zamanda "en sağlam olanın hayatta kalması” olarak da bilinen bir süreçtir.    Ne zaman bir bitki veya bir hayvan türü ortaya çıksa: genlerdeki küçük değişiklikler yavruyu ebeveyninden biraz daha farklı bir hâle getirir. Bazen bu değişiklikler yavruyu ebeveyninden daha başarılı bir hâle de getirebilir. Örneğin; daha uzun boylu bir zürafa diğer zürafalardan daha yükseklerde ot bulabilir, böylece daha çok yiyecek elde edebilir. Sonuç olarak daha sağlıklı ve güçlü hâle gelir. Muhtemelen daha başarılı bir şekilde ürer ve uzun boyun genlerini yavrusuna da taşır. Diğer genler zararlı olabilir; bu genleri taşıyan hayvanlar daha başarısızdır ve sonunda ölür.
     Doğal seleksiyon teorisi, birbiriyle çok yakın akraba olan bireylerin arasındaki geniş çeşitliliği temel almaktadır. Genellikle, hiçbir türün iki üyesi birbirine tamamen benzemez. Her birinin büyüklük, görüntü, soğuğa veya diğer sert koşullara dayanıklılık gösterme gibi özellikleri, kendine has kombinasyonlardan oluşmaktadır.
Kazanan Ekipler
   Hayatta kalma savaşı Dünya'nın var oluşundan beri süregelen  bir olaydır. Doğal ortamda büyük ve güçlü hayvanlar kendi başlarına rahatça gezebilirken daha küçük ve güçsüz hayvanlar, belgeselden örnekler vericek olursak; Gümüş sırt balıkları kalabalık gruplar halinde hareket ederek büyük balıklara karşı yem olma risklerini minimuma indirirler. Sığırcık kuşları da yırtıcı kuşlara yem olmamak için toplu gruplar halinde havada dans ederek kendilerini korurlar. Ren geyikleri ise kurtlara karşı gruplar halinde gezerler. Göç eden yabani öküzler de konvoy durumunu alarak daha güvenli halde olurlar çünkü timsah veya başka vahşi bir hayvan bir seferde bir tek hayvanı öldürebilirler. Sonuç olarak tüm bu hayvanlar için hayatta kalmanın gerektirdiği basamak aynıdır. Ancak doğal kendini koruma dürtülerimizin altında gerçek ekip çalışması gelişmiştir. İşbirliği yapmak ve fedakarlığın payı da büyüktür.
     Belgeselde Firavun farelerinin göklerdeki düşmanı kartaldan korunmaya çalışırken bir yandan açıkta dolaşıp böcek avlamaya çalışmalarını, ekip halinde hareket etmelerini ve aile olgusuyla birlikte koruma duygusunun da geliştiğini anlatıyor. Bir başka örnekte de sürücü karıncaların öldürme güdüsüyle yollarına çıkan her şeye saldırmaları ele alınıyor. Aile olma ve birbirlerine yardımcı olmanın, doğal güdülerle hareket etmenin sebeplerini gen ve hücre yapısıyla ilişkilendiriyor. Hücrelerin ortak özelliği olan Gen'lerin oluşturdukları yapıdaki bütünlüğü ile ortam ve duruma göre aldıkları değişken halleri örnekleri ile gösteriliyor. Her hücre birbirinin genetik olarak kopyası yani klonudur. Hücre klonlarının çoğalması ve embriyonun konumuna göre hücreler benzer kullanım talimatlarının farklı kısımlarını okur ve vücudun farklı bölümlerini oluştururlar. Sonuç olarak ortaya çıkan mucize şudur; Yaşayan bir vücut buna mukabil olarak bağıntılı hücreler kütlesidir. Yani birlikte çalışan, paylaştıkları genlerin yönetiminde olan klonların. Bu mükemmel akrabalar arasındaki bağlanma çok daha büyük örneklerle de gösteriliyor. Örneğin; çok hücreli hayvanlardan fok balığı kayaların üzerinde birey ekipleri olarak hareket ederken sular yükseldiğinde ise deniz anemonu olarak tek bir vücut gibi hareket ederler. Ayrıca Çıtaların aile olarak hareket etmeleri ve yaşam mücadeleleri örnekleriyle anlatılıyor.             Anne çıtanın yavrularını korumak için aslanın dikkatini dağıtmaya çalışması, koruma dürtüsü ve kendini korumaya çalışmasının da yavrularının yaşamının devamlılığı için önemi güzel bir örnekle anlatıyor. Çiftleşme yoluyla gen aktarımının, devamlılığın sağlanması ve dünyaya gelen yavruların korunabilmesi canlı türünün türünü devam ettirebilmesi için önemlidir. Belgeselde enteresan olan örnek görüntülerden biri de yaşam mücadelesi için yavru civcivler arasında oluşan rekabet  sonucunda yuvadan dışarı itilen civcivin yırtıcı kuş tarafından yenmesi olayı, Yaban farelerinin birlikte hareket ederek oluşturdukları uyum. Termitlerin oluşturdukları birlikteliklerinden ortaya çıkan yapay canlı ve üremeleri doğal seleksiyona çok güzel bir örnek diye düşünüyorum. Yarasaların çok ender rastlanan güvene dayalı birbirini koruma dürtüleri de aile olarak hareket etmenin önemini gösteriyor. Arkasından insanoğlunda da buna benzer bir durumun varlığını anlatıyor.
Beynin Gücü (Zekanın Gücü)
     Yaşadıkları ortama göre evrimleşen maymun ve şempanzelerin birbirlerine karşı oluşturdukları stratejiler ve zekayı gizli silah olarak kullandıklarını gösteriyor. Fakat tüm hayvanlar aleminde bulunan canlıların zeka düzeyleri aynı düzeyde değildir. Bunun sebebi de iyi bir beyne sahip olmanın canlı için gerektirdiği enerjiyi sağlama gerekliliğidir. Bundan dolayı bu enerjiyi ortamında da sağlayamayan canlı zayıf beyne sahip olur. Zayıf beyne sahip olan canlılar belli bir komuta dayalı işlevleri yapmaya programlıdırlar. Yapmaya alışık oldukları durumun dışındaki haller için bir metod geliştirme durumları yoktur. Örneğin; Çamur yaban arısının ördüğü borunun üzerine toprak gelmesini bir farklılık olarak anlamaması. Çamur yaban arısı gibi Kazın da koruması gereken yumurtayı algılayamaması. Yuvanın yakınındaki pürüzsüz her şeyi yumurta sanması ayırt etme yeteneğinin çok zayıf olduğunu gösteriyor.          Buna mukabil Deve kuşunun tanıma yeteneğinin bulunduğu ortama göre gelişme zorunluluğunun olması ve yumurtalara ortak bakan Deve kuşunun yumurtaların fazla olması durumunda kendi yumurtalarını ayırt ederek fazla yumurtaları atması Kaz ile arasında olan algısal farkı göstermeye yeterli. Öğrenme kabiliyetinin hayatta kalabilmek için çok önemli olduğu kesin. Arıların kısa yaşamları içerisinde sinir hücrelerini geliştirmeleri ve görevlerini en mükemmel uyum içerisinde gerçekleştirmeleri, Fillerin karşılaştıkları kuraklık karşısında koku alma duyularını kullanarak suyun yönünü bulmaya çalışmaları, ters esen bir rüzgar sebebiyle onları şaşırtabilir. Bu durumu aşmak için filler en yaşlı filin hafıza bilgisi önderliğinde hareket etmekteler. Boyutlarına rağmen fillerin beyni alışılmıştan büyüktür. Hafıza bu susuz devler için  bir hayatta kalma aracıdır. Fillerin dikkat etmesi gereken diğer bir husus da sürekli değişen bir sosyal yapıya ayak uydurmalarıdır. Küçük ya da büyük beyinlerini en fazla kullanan hayvanlar bireylerine en yakın yaşayan hayvanlardır. Buna örnek olarak çayır köpekleri veriliyor. Sosyal farkındalık bireyleri tanımaya ve hatırlamaya dayanır. Çayır köpeklerinin sosyal canlılar olarak yaşayarak öğrenmeleri sosyal uyumluluğun yaşamlarının bir zorunluluğu olduğu için bu davranış doğal gelir. Kanla beslenen yarasalar kurbanlarını saldığı anestezik madde ile hissettirmeden beslenebilirler.
      Eğer beslenemezse kendi grubu içerisinde daha evvel yardımlaştığı bir yarasadan yardım alarak birbirlerini hatırlayabilirler. Makaklar ve Gelada maymunlarının oluşturdukları sosyal iletişim ağı da zekalarına işaret. Şişel burunlu yunusların ve şempanzelerin arkadaşça ve ittifak halinde topluluklar halinde yaşamalarının dışında olayları başkalarının gözünden yaşamaları. Böylelikle rakip veya düşman bir canlının ne yapacağını önceden kestirebilmelerini sağlıyor. İnsanlar da diğer gruplar gibi rakip gruplarla savaştı. Farklı gelişmemizi sağlayan şeylerden biri silahları icat etmek oldu. Silahlar insanların anlaşmazlıklarını daha tehlikeli hale getirdi. Hayatta kalanlar büyük gruplar halinde yaşayabilen topluluklardır. İnsanların hayvanlarda olan tımar sisteminden farklı olarak sohbet etme ve zekalarını kullanmaları çok etkilidir. Nedeni ne olursa olsun son derece karmaşık olan beyinlerimiz, evrimin inanılmaz karmaşık bilgisayarlar haline getirdiği çok çeşitli büyüklükte ve yeteneklere sahip hayvanların dünyayı anlamalarını sağlayan beyinlerinden çok daha ilerde. Kesin olan tutumlu evrim hayvanlara ihtiyaçları olduğu kadar zekayla donatmaya devam edecek. İnsanoğlunun hayal edebilmesi, düşünebilmesi, bilinçli ve kendinden ötesini düşünebilen bir zihin yaratabilmesi bir doruk noktası yaratıyor.
Sağ Kalanlar
     Beklenmeyen durumlara yani doğal felaketlere alternatif yöntem geliştirebilen canlıların hayatta kalabilmelerinin ne kadar önemli olduğu anlatılıyor. Dinozorların soyu tükendikten sonra küçük kürklü hayvanların memeli hayvanların soyunun temelini oluşturduğunu anlatılıyor. Karşılaşılan felaket karşısında canlıların beslenme ve barınma alışkanlıklarının da değiştiğini ve buna göre evrimleştikleri anlatılıyor. Deniz kabukluları ve köpek balıklarının, çift kabuklukluların evrimleşme gerekliliğine neden teşkil etmeleri gibi. Doğal afetlerin etkisiyle oluşan yeni canlı türleri ve dünya üzerinde yer değiştirerek yeni yaşam alanları ile evrimleşen canlıların gelişimi anlatılıyor.   Ayrıca insanların doğal yaşam alanlarına olumsuz etkileri ve hayvan soylarının tükenmesine neden olmalarına da işaret ediliyor. Dünyada doğal hayat içerisindeki canlıların türlerine zarar vererek, yaşamlarına son verdikçe sonrasında neler olacağını öngöremeyiz. Vahşi yaşamı görmezden gelerek sadece bizim hayatımız için önemli olan türleri kurtarabiliriz. Ancak geçmişimiz her zaman doğayla sıkı sıkıya bağlı olmuştur.      Doğa olmadan gelecek yalnız ve belirsiz olur. Şu an sahip olduğumuz bilgi birikimiyle diğer canlılara verilecek bir şans ve doğanın inanılmaz yenileme gücüyle tabiat yenilenebilir. Bunu yapmak için gerekli adımları bir an önce atmalıyız.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntılarında Vardır.
1-Doğadaki canlılar neden toplu yaşamaya ihtiyaç duyarlar?
2-Doğadaki canlılar için ekip çalışmasının önemi nedir?
3-Çitalarda analık duygusu nasıl şek ilenmiştir?
4-Termik karıncalar yerin altındaki yuvalarını havalandırmak için nasıl bir yol izlerler?
5-Yarasalar neden sadece kendi değilde bütün yavru yarasalara yardım eder?
6-Ren geyikleri burunlarında kıl olmasının sebebi nedir?
7-Şempanzeler savunmak için nasıl bir mekanizmaya sahipler?
8- Hayvanlarda beyin gücünün önemi nedir?
9- Yassı solucanlar avlanmayı nasıl yapmaktadır?
10-Çamur yaban arısı yuvasının girişini neden çana benzer ve cilalı bir şekilde yapar?
11-Deve kuşları nasıl kendi yumurtalarını tanırlar?
12-Kovan arıları nektarı tutturmak için çiçekleri nasıl tanırlar?
13-Hipokampus nedir?
14-Filler için hafızanın önemi nedir?
15-Çayır köpekleri için sosyal yaşamın önemi nedir?
16-Vampir yarasalar avlanmak için nasıl bir donanıma sahiptirler?
17-Vampir yarasalarda yardımlaşma nasıl olmaktadır?
18-Maymunlar için beraber yaşamın önemi nedir?
19-Gelade sürülerinde nasıl bir uyum vardır?
20-Şişe burunlu yunuslar empati kurabilirler mi?
21-Maymunlarda beynin gelişmesi neden kaynaklanır?
22-Doğa ki canlılar için savaş neden önemlidir?
23-Tuatehtra doğadaki yaşama şansının azalması nededir?
24-Kuzeydeki hayvanların güneydeki hayvanlara göre neden daha güçlüdürler?
25-Doğadaki bütün hayvanlar için zekanın önemi neden çok fazladır?
.

                                                42 Emrah TAN  37 Tuba GÜZEL   14 Mehmet ÜÇDAĞ
                                                          Fen Bilgisi Öğretmenliği-4 2009