Doğal Kavimlerin DNA Dizilerinin Evrimsel İncelemeye Alınması 38' (30 dak)

DNA dizileri tek baslarına yararlı değildir. Onları dünyanın başka bölgeleri ile alınan dizilerle karsılaştırmalıyız. Yani bu dizilerin bir kısmını duvara yerleştirebilmek için en geniş yeri bulmak gereklidir. Afrika halkları var, Asya halkları, Okyanus halkları yeni Gine dağ halkları DNA dizilerinin büyük aile ağaçlarını oluşturduğunu görmeye başladık. Diziler arasındaki ilişkiler belirdikçe eşsiz bir toplumun hikâyesi ortaya çıkmıştır. Bütün bu ağaçlara göre Andamar halkı Afrika’dan göç eden ilk gruplara aitti. İlk izlenim buydu oldukça heyecanlıydı. Afrikalılara çok yakındı ve yine çok eski bir toplum olan yeni Gine dağ halklarından fazla uzak değillerdi. Sonuçlar Afrika’da büyük insan göçü yaşandığını dair genel fikri niteler durumdaydı. Günümüzde Asya’nın bazı bölgelerinde bu ilk göçün cilalı taş devri öncesi karın öncesi insanları temsilcilerine rastlanır. Andamara halkı da bu insanlardandır. Eriga Andamara halkı sadece Afrikalı piglilere benzemediğini ve bugünün Afrikalılarına genetik olarak çok yakın olduğunu görüyoruz. Ama adalara yerleşmek için Afrika’dan ne zaman ayrılmışlardır. Bunu öğrenebilmenin tek yolu dillerinin incelenmesi olarak fark edildi. Akdamarlıların dilleri bütün diğer dillerden farklıdır. Nigılıs bir yerin diğer dillerden ilişkilerini izleyip farklılıklarını oluştuğu noktaları tespit ederek dilin ne kadar ayrı olduğunu belirleyebilir. Ve dilin tecrit olarak geliştiği süre ile bize kesin olarak söyleyebilir. Andamar ailesi tamamen ayrı ve bildiğimiz kadarıyla Andamar adaları dışındaki hiç bir yerde bir bağlantısı yoktur. Nigılıs dillerinden kabilelerin insanlardan ne kadar uzak olduğunu anlayabiliyoruz. Dil bilgisi yapılarına bakarsak Andamar dilleri eski dünyada yani Avrasya’da ve Afrika da konuşulan dillerden çok farklı. Buda bizi oldukça uzun süredir diğer insanlardan uzak oldukları varsayımlarına ulaştırabilir. Bu halkın çok eski tarihlerdeki güney doğu Asya‘dan kalmış olma ihtimalleri çok yüksek. Belki de önceki döneme ait olabilirler. Modern insan Asya’ya 60 yıl ile 100bin yıl önce geldi. Ada halkları insanın Asya’ya ilk yerleştiği dönemlerden kalmış olabilir. Yani taş devrinin soyundan gelmiş olabilirler. Bu çok şaşırtıcı bir fikirdi. Özellikle ilgi çekici çünkü geçmişimiz bütün insanlığın geçmişi hakkında büyüleyici ve zengin bir bilgi kaynağı olabilirlerdi. Erica’nın bulgularını tespit etmek üzere tüm DNA bilgilerine ihtiyacı var bilim adamları ile çalışan Erica kabileleri kendi ziyaret edip DNA toplamaya karar verdi. Kolay olmayacağını biliyordu. Hindistan’a iki saatlik uçuş mesafesindeki Pler limanı adaların başkentidir. Şehirde güvenlik sıkıdır. Kabiya bölgeleri polisin sıkıyönetimi altındadır ve giriş için özel durumlar gerekir. Hindistan da gelen yarım milyon göçmen burada yasar. Elica’nın beklediği bu değildi. Elica ‘’burada olmak gerçekten büyüleyici bir şey ilk olarak sadece Andamara halkının gökyüzünün ve ağaçlarının sıcaklığını hissediyorum. Onların yaşadığı koşulları görüyorum ama aynı zamanda gerçekleşmekte olan değişikliklerden şaşkına döndüm’’.Yeni gelişmelerin yayıldığı geniş alan içinde Andamara ada halkını bir zamanlar yaşadığı cennetten pek iz yok. Ve yeni yerleşimcilerin varlığı her gecen gün adanın sınırlarını da genişletiyor. Erica şaşkınlıkla incelediği halkın büyük bir hızla yok olduğunu fark ediyor. İlk olarak ana karadan gelen son bir yıl boyunca işbirliği yaptığı bir meslektaşı ile buluşuyor. Doktorla kabilelere küçük bir keşif gezisi düzenliyor ve DNA sonuçlarını küçük bir havuzda toplamaya hazırlanıyor. Andamarların tıp üzerine sağlayacağı fayda üzerine yoğunlaşmış. En çok ilgilendiren şey bu kabilelerin binlerce yıldır diğer insanlardan ayrı ve modern tıpın hiçbir müdahalesi olmadan yaşıyor olmaları. Birçoğumuz kusurlu gen taşırız. Eğer modern tıp olmasaydı bugün bizde burada olmazdık. DNA dizilerinin büyük aile ağaçları oluşturma çabaları yapılmaktadır. Eşsiz toplumun izleri sürülmektedir. Bu toplum Andamar halkıdır. Günümüzde Hindistan’a bağlı olarak yaşamaktadır. İlk göçler cilalı taş devri öncesiydi. Modern dünyayla tanışmaları 1960’tan sonra olmuştur.1974’te ilk modern insanlarla diyalog kurmayı kabul etmişlerdir. Bazı kabilleler 1857 de İngilizlerle yüz bin yıl önce savaşmış. Afrika’dan çıkan halklar olduğunu Andamarlar doğrulamaktadır. Elica Andamara halkı ile asla karşılaşamayacağını düşünüyordu. Ama son dakikada tuhaf bir karşılaşma yaşandı. Ve sonunda onları gördü. Dünya görüşleri çok farklıydı. Y kromozomunun resmini tamamlayabilmek için bütün erkeklerden örnek almayı planlıyor. Yaptığı araştırmalarla Andamara halkının sadece Afrika’dan göç eden bir topluluk olmadığını Elica anlıyor. Aslında hepimizde de Andamara halkının genleri olabilir. Tek fark belki de bizden uzakta yaşamalarıdır. Onların kültürlerine sahip çıkılması gerekliliğine inanmak gerekir.

 

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların da vardır

 

1-Afrika’dan dünyaya ilk göç ne zaman olmuştur?

2-Andamar halkı hangi kıtada yaşar?

3-Andamar ada halkının kusurluğu taşımasının modern tıbbın desteğine ihtiyacı olamamasının sebebi nedir?

4-Hindistan’da neden kan örnekleri alındı?

5-Andamara halkı üzerine inceleme yapan ilk kişi kimdir?