Biliyormuydunuz (30 Dakika)

            Reachert ve Cohny diye iki arkadaş sert ve yumuşak tekerlek bileşenleri arasındaki farkı araştırıyorlar. Lastikler üzerinde dişler var. Bu dişler gelişi güzel yerleştirilmiş gibi görünüyor ama bunlar incelikli dizayn ile yapılmıştır. Özelliklerinden biri sesi azaltmalarıdır. Eğer dışarıdaki fren lastikleri kare şeklinde olsaydı içerdeki ses sağır edici olabilirdi. Bu tırtılların açıkça bir başka özelliği de yol üzerindeki suyu dağıtıyor olmasıdır. Şaşırtıcı ama modern bir radikal lastik saniyede 5 litre kadar suyu dağıtabilir. Bu bir saatte 18 bin litre kadar olur. Reachert ve Cohny dişli ve düz tekerlekleri test etmek için düz ve kaygan bir yol seçiyorlar. Amaç saatte 40 mille bu kaygan yola fırlamak ve frenlere asılmak ve iki çift tekerleğin de duruş mesafesini ölçmek. İlk önce dişli tekerleği arabaya takıp sabit bir mille yola çıkıyorlar. Araçta kilitlenmeyen bir fren sistemi olduğundan tekerlekler kötü bir kaymada kilitlenmiyor fakat yine de değişikliği dişliler yaratıyor. Durma mesafesi 72 metredir. Sonra arabaya düz tekerlekleri takıyorlar. Frenler çalışıyor fakat kaygan tekerlekler yolu tutmuyor. Duruş mesafesi 124 metredir. Tırtıllı tekerleğin kinden 71 metre daha fazla. Bu da yaklaşık bir futbol sahası kadardır. Yumru parçaların fark yarattığı kanıtlanmış oldu. Bazıları 5 santimetre yüksekliğinde olan plastik tüpler ağzına kadar dolu gazlı içecekler ile dolu şişeler haline getiriliyor bunu fabrika yılda 72 milyon şişe üretiyor. Hepsi ısıtılıp şeklini koruyor. Polietilen trafilayt denilen esnek termoplastikten yapılma küçük minyatür formlarda başlıyorlar. İçindeki gazı koruduğu için kabarcıklı içeceklerde kullanılıyorlar. Diğer maddeler içeceğin içindeki gazın çok daha çabuk kaçmasına neden oluyorlar. Bu küçük plastik tüpleri büyük şişelere çeviren işleme esneterek şişe biçimlendirme deniyor. Bu plastiklerin şişirilip esneterek birkaç saniye içerisinde doğru şekil ve boyuta gelmesi demek bu 13 santimetrelik plastikler 2 litrelik şişeler yapmak için kullanılıyor ve bu makine 24 saat çalışarak saniyede iki buçuk şişe üretiyor. Bu da saatte 9 bin, günde 220 bin tane demek. 40 saniyede125 derece ısıtıldıkları fırınlara götürülerek başlıyorlar. Bu işlem preformu şişirip genişletebilecek maksimum esnekliğe ulaştıracak kadar ısıtıyor. Kabaran sıcak tüpler boyundan 2 litrelik şişe kalıpların içine giriyorlar. Burada 1,5 tüpün ağzından aşağı sokuluyor ve 40 bar yani yaklaşık 580 pisiay değerindeki hava kalıbın içerisine verilirken plastik genişliyor. Sıcak tüp genişletilip şişirilirken şişeyi anında soğutan ve yoğunluğunu buharla dışarı vermesini sağlayan soğuk su kalıbın dışında devir daim yapıyor ve şişe tamamıyla katı doldurmaya hazır oluyor. Bu şişelerin içinde 2 barlık bir basınç yani atmosfer basıncının iki katı onun için bu şişeler bu basıncı anında kaldırmak için son derece dayanıklıdır. Şişe çalkalanırsa içindeki basınç artar… Evde kullanılmak için üretilen yapıştırıcılar uzun süre değişikliğe uğramadı taki yeni nesil yapıştırıcılar piyasaya sürülene kadar. Onlardan bir tanesi siyanoakrillit ama biz onu Japon yapıştırıcısı veya süper yapıştırıcı olarak biliyoruz. Bu tamamen tesadüfî olarak üretilmiştir. İkinci dünya savaşı sırasında Kodak araştırma kimyageri Herri kluvyer tüfek dürbünleri için saydam bir plastik geliştirmeye çalışıyorlardı. Siyanoakrillit kullanmayı denedi ama bu madde saydam olmasına karşın sürekli bir yerlere yapışıp duruyordu. Bu maddenin yapıştırıcı potansiyelini keşfetti ve onu mükemmel hale getirdikten sonra 1958 de süper yapıştırıcı adıyla piyasaya sürdü. Bunun sırrı içindeki siyanoakrillitte yatıyor. Yapışkan süreceğimiz hemen her yer nesnenin yüzeyinde az da olsa su bulunur ve siyanoakrillittin sertleşmesi için gereken tek şey çok az miktar da nem. Vietnam savaşı sırasında Amerikalı askeri cerrahlar ölümcül yaraların üstüne tıbbi süper yapıştırıcı sürüyordu. Bu kanamayı durduruyor ve tedavi için uygun şartlar oluşana kadar hastanın beklemesini sağlıyordu. Bu gün pek çok tıbbi müdahalede sıklıkla kullanılıyor. Ancak evde kullanılmak üzere üretilen süper yapıştırıcılar yaraya sürmemek gerekiyor. Bu derinin tahriş olmasına hatta yanmasına sebep olabiliyor. Tıbbi süper yapıştırıcı sezaryen gibi operasyonlarda dikiş yerine kullanılıyor. En inanılmaz yanı deriyi sadece 10 saniyede yapıştırıyor olmasıdır. Süper yapıştırıcı evde kullanılan bir ürün ama sanayi tipi yapıştırıcılar kadar güçlü yeni teknolojiler içinde aynı şey geçerli. Reachert ve Cohny çift taraflı bandı alıp yüzlerine sürdüklerinde yapışmıyor. Ancak üzerine basınç uyguladıklarında 95 kg ağırlığındaki bir insanı 58 saniye havada tuttu. Bu tür bantlar güneş enerjisi panellerini çatılara sabitlemek ve binalara kaplama yapmak için kullanılıyor.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntılarında Vardır.

1-Reachert Cohny tekerlekler üzerinde kaç deney yapıyorlar?

2-Tekerlekler niye tırtıllıdır?

3-Tırtıklı tekerlekli ile düz tekerlekli arabaların duruş mesafeleri kaç metredir?

4-beş cm yüksekliğindeki tüpler nasıl kola şişeleri haline getiriliyorlar?

5-Araba lastikleri düz olsaydı ne olurdu?

6-Siyanoakrillit nerelerde kullanılır?

7-Siyanoakrillit ‘in çıkarılma sebebi nedir?

8-Savaşlarda niye siyanoakrillit kullanılıyordu?

9-5 cm yüksekliğindeki tüpler nerelerde kullanılır?

10-5 santimetredeki tüpler şişirildikten sonra kaç cm oluyor?

                                                                SAİME SAVDA BİYOLOJİ 5. SINIF