95.A- Bazı bilim insanlarının,farkındalıklarını uyutarak yada zafiyetlerinden yararlanarak;nefsi ve zekasını bilimsellikle kullanarak  madde aleminden büyük kıyamete doğru kişiliklerini-hayat enerjilerini evrimin çanağına hapsetmek ne demektir?Yani insan bedensel ve zihinsel olarak aklını ve ruhunu harekete geçirerek kişiliğini evrim çanağının doğa ötesin taşımasına kement vurmak ne demektir? Hayvanların bedensel ve zihinsel enerjilerinin  hedefine kilitlenmek ne demektir?
İpucu;1, 2, 3, 4, 5, 6, 7
Yaşanmış Gerçek Senaryo;Bunu bir reçete gibi okuyabilirsiniz;orada gelişimin ve değişimin gereği vadesi dolmuş Allah CC’UN dinlerine mensup insanların inisiyatifinde liyakatsiz ve deforme  değerlendirilen  toplumlar vardır. Sonra bu liyakatiz ve deforme  (şahsi menfaatleri için dini kullanmak)  değerlendirmeye baş kaldıran bir  veya birkaç grup insan vardır. Bu insanlar akıl ve ruhun haksız ve kötüye kullanıldığına haklı  karar verir. Toplumu bu haksız dinsel tabuları kuşatma ve yıkma  yönünde  harekete geçirmeyi, kısmen başarırlar. Dini kontrol altına aldığını sanırlar, aslında sadece bir alt basamağa (doğaya-evrim çanağına) malzeme ve yem olarak itildiğinin farkında değiller. Bu bilim ve doğa emekçisi insanlar doğaya ve madde alemine yani hayvanların bedensel ve zihinsel enerjilerinin  kilitlendiği hedefe bilimsellikle yönelerek doğayı hortumlama sanatını yani, ilkel-patojen teknolojiyi geliştirirlerken hayvanlardan farklı olarak akıl ve ruhunu harekete geçirmekte güdükleştiler, men ve mahrum oldular.  Bu önemli ve değer biçilmez sanal araçlarını kullanamayarak insanlıklarının güzel ahlak farkındalıklarını kayıp ettiler. Doğa çanağına dalan bu insanlar (bilim insanları)  akıl ve ruhlarını çalıştırmayı unuttular, ihmal ettiler veya bu önemli  farkındalıklarını  yitirdiler.Böylece  akıl ve ruh cahili oldular. Geliştirdikleri patojen teknolojinin doğayı hortumlama cazibesine kapılan diğer toplumlar da  bu evrim çanağına girdiler. Hatta geçerli yegane son dine mensup insanlardan bazıları bile bu cazibeden etkilenerek İslamiyet’e hak etmediği  vadesi dolmuş eski dinlerin işe yaramaz muamelesini reva gördürmüşlerdir.Böylece doğada kendini amorti edemeyen ve daha önce dünyada yaşamış insanlardaki gibi doğanın bereketli meyveleriyle yetinemeyen, hayvanlardan daha aşağılık olarak doğaya zarar vererek-yaşam yerinin toprağını ve buzunu eriterek gaza çeviren  patojen teknoloji insanı ortaya çıktı.
Varılan nokta güzel ahlaklı insanlardan toplumlar yetiştirmeyen devletler ve insanlık havyaların çanağından (evrim hapishanesinden) daha aşağılık yerlerde haşır olmayı hak eder.
       Sonuç olarak bu patojen teknoloji emekçileri eski din ehline, kırallık ve imparatorluk mensuplarına  malzeme olmaktan kurtulamamışlardır. Hatta bir basmak altta  yönetimsel (kapitalizme malzeme)  ve bilimsel  (evrim tartışmaları)  siyasetle boğuşturularak-ovuşturularak belki de liyakatsiz değerlendirildiklerinin farkında bile değiller.
 Bu gün insanlığa, doğa ve gezegenimiz; patojen teknoloji-insani çevre sorunlarına tepkisini hoşt olarak gösteriyor. Yani ilkel insandan kaynaklanan çevre sorunlarına çevrenin-doğanın felaketlerle cevap vermesi.   
      İnsanları, nefisleri itibarıyla (akılları itibarıyla değil) bedenen-zihnen, yabani-vahşi, evcil ve hercai hayvan olarak düşünebilirsiniz. Toplumsal kurallara riayette ortaya koydukları sistemde  vahşi olanlar fırsatını buldukça vahşi hayvan gibi gizli açık avlanıyor, kuralları kılıfına uyduruyor ve insanlığın ergini ele geçirmişlerdir.


B-Doğal döngünün ürettiği bereketli hasılat hayvanların yaşaması içindir. İnsan  ürettiklerinin ölçüsünden /lerinden fazlasını doğadan  tüketmeye başlamışsa; ifrat, tefrit ve cehaletin sosyal tufanı kopmuş demektir.  Önermelerini doğayı tüketim ve hor kullanma açısından;tarihi süreçlerde yaşayan toplumları ve asrımızın insan toplumlarıyla  mukayese ederek vardığınız sonucu ve çözümü yazınız. 1, 2

C-İnsanın kendisini ürettiği hayat enerjisini ve gerçek kişiliğini meleği doğa ötesine benimsediği yaşama ve düşünce stili ile taşıması ile ürettiği robotlara kişiliğini taşıttırması olasımıdır neden?
İpucu;Akıl ve ruh, nefis ve zekasıyla, güzel ahlak kuralarıyla yaşama(peygamber ahlakı) ve akıldan ve ruhtan yosun sadece nefis ve zekasıyla doğaya kenetlenmiş yaşama stillerini düşünün fimler izleyin.1,2,3


95
-A-Bilim adamları bazen gördükleri ve bildikleri şeyler hakkında bile sessiz  kalabiliyorlar.Çünkü bu onların  kendilerini ve başkalarını zorla inandırmaya çalışmak istemelerinden kaynaklı

B-Eskiden insanlar doğada bulunan enerji ve diğer kaynaklarından daha az faydalanırlardı.Günümüzde ise teknolojinin insanlara faydası varken diğer taraftan doğayı bertaraf etmesi hiçte takdir edilecek bir durum değil.

C.95-A-Bilim adamları bazen gördükleri ve bildikleri şeyler hakkında bile sessiz kalabiliyorlar. Çünkü bu onların kendilerini ve başkalarını zorla inandırmaya çalışmak istemelerinden kaynaklı

B-Eskiden insanlar doğada bulunan enerji ve diğer kaynaklarından daha az faydalanırlardı. Günümüzde ise teknolojinin insanlara faydası varken diğer taraftan doğayı bertaraf etmesi hiçte takdir edilecek bir durum değil. Elif KIRKAĞAÇ

C.95A.İnsanlar nefisleri itibariyle vahşidirler. Eğer akıl ve ruhtan beslenen güzel ahlakı insandan soyutlarsak yabani bir hayvandan farkı kalmaz. Bazı bilim insanları bazı bilimsel gerçeklikleri su istimal ederek insanların akli ve ruhi düşünüp doğa ötesinin var olduğu düşüncesini engele meye çalışırlar. Buda evrim hapishanesine hapis olmak demektir.

 B.Doğada her şey bir düzen ve denge üzerine kurulmuştur. Doğayı ölçüsüz ve hor kullanmanın sonucu; tsunamiler depremler volkan püskürmeleri hava ve su kaynaklarının kirletilip patolojik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur

  C.Oası değildir. Çünkü akıl ve ruhtan beslenen güzel ahlaklı insandır. Oysa bir robota ne akıl vardır nede ruh. Sadece nefsi ve zekâ kontrolünde hareket eder. Fuad KARADAĞ

C.95

A: Bazı bilim adamlarının bilim ve zekâsını topluma yararlı bir şekilde kullanamamaları.

B: İnsanlar doğada yıkımları, yapımlarından az olursa doğaya büyük zarar verirler.

C: İnsan Peygamber ahlakı ile, akıl ile hareket ederse gerçek kişiliğini korur. Yok, eğer nefis ve zekâsıyla hareket ederse gerçek bir kişiliğe sahip olamaz. Mehmet ŞAFAK

C.95 A.Nefislerinin peşinden giden insanlar vahşi hayvanlara benzer eğer aklını hareketle yola çıkarlarsa güzel ahlak sahibi olurlar

B.Doğadaki her şey gereklidir her şey birbirine zincir halkaları gibi bağlıdır birinin yok olması tüm dengeyi bozar

C.OLANAKSIZDIR Hilal KUL

C.95 A.İnsanın akıl ve ruhu onun güzel ahlakını besler. Bunları yok saymak kişiyi evrim hapishanesine mahkûm etmek olur.

         B.Doğanın dengesinin hor kullanılması sonucu depremler heyelanlar vs oluşur.

         C.Olası olamaz. Robotta akıl ve ruh olamaz. Güzel ahlak bunla beslenir sadece nefis, zekâ kontrolünde olur. Sevgi BARBARUS

C.95A.Gerçek bilim insanı kendi insanı zaaflarını bilimsel olan her şeyden uzak tutmalı ve bilimi bu şekilde hayata hayat kılmalıdır.

       B.Allah evrende mükemmel bir denge var etmiştir.bu dengeyi insan dışında hiçbir varlık bozmaz.insan nefsin aşırılıkları ile bu dengeyi bozmaktadır.

      C.İnsanı tüm varlıklardan farklı kılan ruhunun olması,irade taşıması ve özgür olmasıdır.Hatice MERT

C.95 A. Bilimi yaparken, güzel ahlaklı toplumları göz ardı ederek kendini safsatalara hapsedendir.

         B. Doğada her şeyin bir oranı vardır. Doğadaki döngüde herkes üstüne düşeni yapmazsa denge bozulur.

         C. Hayvani ahlakla oluşturmaktır. Berna SİMEKLİOĞLU

C.95 İnsan ürettiğinden fazlasını tüketmeye başladığında  zararlı bir yaratık olmaya başlamıştır buda dünyanın sonunu geldiğinin kanıtıdır.

Tek kurtuluş peygamber ahlakına sahip bireyler elde ederek olur.

Hiçbir gelişen teknoloji bilim bunun kadar etkili olamaz. Ahmet ERTUŞ

C.95 Kendi kendini hayvanlaştırmaktır.Saray İLTER

C.95.A. Akıl ve ruh insanı hayvanlardan ayıran en önemli etkenlerdir. Şayet insanın

Akıl ve ruhunu alırsanız bir hayvandan farkı kalmaz. Bazı kişiler bunu görmezden gelip insanı hayvan statüsüne koyup insanın akıl, ruh ve güzel ahlakını hiçe sayarak onu hayvanla aynı kefeye koyarlar. Bu da evrim hapishanesine doğru onları sürükler.

          B. Allah(c.c) doğayı mükemmel bir düzen ve dengede kurmuştur. Geçmişten beri insanoğlu doğayı hor kullanarak doğal dengeyi bozmuştur. Bunun sonucu olarak da sürekli felaketlere maruz kalmıştır. Bu felaketler tufan, salgın hastalık, sel, toprak kaymaları vb.dir. Oysa doğayı dengeli biçimde kullanırsak ve doğadaki canlıların düzenini bozmazsak bu felaketler olmaz.

 C. Kesinlikle mümkün değildir. Çünkü insan sadece konuşmaktan, görmekten, hareket etmekten ibaret değildir. İnsanda en öncelikli vasıflar irade, akıl, ruh ve güzel ahlaktır(peygamber ahlakı). Bir robotu konuşturabilirsiniz ama ona ruh ve irade veremezsiniz.Salih KOÇYİĞİT

C.95A.İnsanlar nefisleri itibariyle vahşidirler. Eğer akıl ve ruhtan beslenen güzel ahlakı insandan soyutlarsak yabani bir hayvandan farkı kalmaz. Bazı bilim insanları bazı bilimsel gerçeklikleri su istimal ederek insanların akli ve ruhi düşünüp doğa ötesinin var olduğu düşüncesini engele meye çalışırlar. Buda evrim hapishanesine hapis olmak demektir.

 B.Doğada her şey bir düzen ve denge üzerine kurulmuştur. Doğayı ölçüsüz ve hor kullanmanın sonucu; tsunamiler depremler volkan püskürmeleri hava ve su kaynaklarının kirletilip patolojik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur

  C.Olası değildir. Çünkü akıl ve ruhtan beslenen güzel ahlaklı insandır. Oysa bir robota ne akıl vardır nede ruh. Sadece nefsi ve zekâ kontrolünde hareket eder. Orhan KAÇAK
C.95
İnsanlar zekâlarını büyük cahillik ve çıkarcılık uğruna kullanarak kıyameti hızlandırır. Doğa canlılık için fazlasını vermektedir. Doğaya karşı vahşetle yaklaşan ve yok eden varlık. ASLI ATAŞ
C.95
Abidin Dino “Allah vardır, dediğim anda Evrimciler de evrim yoksa Allah vardır demekten ve sorumluluktan kaçıyorlar. Fahri ERGÜN